Akne, foliküler kanalda tıkanmaya bağlı olarak gelişen bir cilt hastalığıdır. Akne, en sık ergenlik çağında görülmekle beraber; bebeklikten yaşlılığa kadar her yaşta ortaya çıkabilir. Akne, kişileri psikolojik olarak kötü etkilediğinden, başvurularda en çok şikayet edilen cilt hastalıklarından birisidir. En sık yüz bölgesinde görülür. Yüzde de alın ve yanaklarda daha yoğundur. İkinci olarak sırt ve göğüs bölgesinde gözlenir.
Siyah nokta şeklindeki akne lezyonlarına komedon adı verilirken, kırmızı, şişmiş ve irinli lezyonlara papül, nodül ve püstül denilmektedir.
GENETİK FAKTÖRLER; Kişinin sivilceye yatkınlığı aileden gelebilmektedir.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER; Hava koşulları, kullanılan kozmetik ürünler ve stres de sivilce oluşumuna sebep olmaktadır. Stres kanda androjen ve kortizon artışına neden olur, bu durum yağ kanallarırını uyararak sivilce oluşumuna neden olmaktadır. Aynı zamanda yanlış kozmetik ürünleri de gözeneklerde yağ birikimine neden olur, temizlenmeyen cilt sonrasında iltihabik sivilceler, bunların önlenmemesiyle beraber de ciltte zamanla derin izler oluşabilmektedir.
Akne tedavisinin amacı akne lezyonlarını yok etmek ve yenilerinin oluşumunu önlemektir. Aknenin oluşumuna göre farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Bazı tedavi yöntemleri şunlardır;
Cilt bir boşaltım organıdır ve 22-28 günde bir yağ boşaltır. Yağ bezelerinin tekrarlanması ve cildin arındırılmaması ile beraber akne ve sivilceler oluşur. Genellikle ergenlik döneminde başlayıp uzun yıllar devam edebilir. Akneler leke haline gelmeden, kişinin erken tedavi programına başlamasıyla sorun; izler yerleşmeden çözümlenebilir. Gelişmiş medikal cilt bakımları ve Lazer tedavileri ile cildin yenilenmesi sağlanarak izler büyük ölçüde azaltılabilir. İz tedavisinin başarısı izlerin derinliği ve yoğunluğuyla orantılı olarak değişkenlik gösterir. Akne izlerinin tedavisinde kullanılan temel tedavi yöntemleri şunlardır: